Arı alerjisi aşısı, arı sokması sonucunda arı venomuna karşı ortaya çıkan aşırı alerjik reaksiyon arı alerjisi olarak tanımlanır. Bu bazı durumlarda kişilerde şok gibi ölümcül sonuçlara neden olabilir. Arı zehirleri yani venomları vücutta alerjiye sebep olabilir. Özellikle yaban arıları arasında çapraz reaksiyon oluşturabilecek alerjenler bulunmaktadır.
Arı sokması sonucunda arı alerjileri gelişebilir. Venoma yani arı zehrine karşı arı alerjisi aşısı, tedavide oldukça etkili sonuçlar vermektedir.
Arı alerjisi aşısı kimlere yapılmalıdır?
Kişinin kanında arılara karşı alerji belirlendiğinde, deri testi sonucunda arı alerjisinin pozitif çıkmasında ya da daha önceden alerjik şok gelişimi olduysa, arı alerjisi aşısı yapılmalıdır. Eğer hafif alerji etkileri bulunuyorsa, çocuklar açısından aşı tedavisinin yapılması önerilmemektedir.
16 yaşından büyük olanlara da eğer arının soktuğu alanda ciddi derecede şişlik olursa ya da arının soktuğu alandan başka bir yerde şişlik oluşursa, arı alerjisi aşısı yapılmalıdır.
Arı alerjisi en fazla bal arılarından oluşur. Ancak yaban arısı yani eşek arısı denilen türlerde alerjiye neden olabilir. Arı alerjilerin hemen hemen tümü arı sokması ile ortaya çıkar. Bu tür arıların olduğu bölgede yaşayanlara, mutlaka arı alerjisi testi yapılarak ya da riskli olanlara arı alerjisi aşısı yapılmalıdır.
Arı alerjisi aşısı etkili midir?
Yapılan araştırmalar arı alerjisi karşısında yapılan aşının etkinliğinin fazla olduğunu göstermiştir.
Bu sonuçlara göre %75-100 oranında başarılı sonuçlar alınmıştır. Bu etkinliğin sağlanması için, aşı tedavisine 5 yıl devam edilmelidir. İlk 4 ay süreyle haftada bir defa, bundan sonra ayda bir defa arı alerjisi aşısı yapılmalıdır.
