Alerji damlası, çocuklara dil altına damlatılarak kullanılan sıvı formda aşılar olarak tanımlanır. Bu damlalar, alerjik astım ve alerjik nezle problemi olan çocuklar için kullanılır. Ancak her çocuk için uygun olmayabilir. İlk olarak, çocukta alerji deri testi uygulanır ve ardından uzman doktor, alerji damlasının uygun olup olmadığına karar verir.

Alerji damlası, kullanan çocuklarda ciddi boyutlarda alerjik reaksiyon geliştirme ihtimali oldukça düşük olduğundan evde rahatlıkla uygulanabilir. Damlanın içerisinde yalnızca alerjiye yol açan madde bulunur. Haftada üç gün, günde bir defa dil altına damlatılarak uygulanır. Uygulama süresi minimum üç yıl, maksimum beş yıldır. Damla uygulandığı sürede dil altında emilen alerjik maddeye karşı vücut tolerans kazanır. Alerji damlasının amacı, çocuklarda alerjik astım ve alerjik nezle tedavisinde kullanılan kortizon içerikli ilaçlara olan ihtiyacı ortadan kaldırmaktır.

Alerji damlası, bir diğer adıyla aşı tedavisi uygulanmayan çocuklarda, alerjik astım ve bronşitin ergenlik döneminde ortadan kalkma ihtimali %50 kadardır. Her iki çocuktan biri hastalığı tamamen atlatamamakta ve dolayısıyla sürekli koruyucu ilaç kullanmak zorunda kalmaktadır. Alerji damlası kullanan çocuklarda ise hastalığın ortadan kalkma olasılığı %90'dır. Alerji damlası, güvenilir bir uygulama olarak kabul edildiğinden, koruyucu ilaç almak durumunda kalan astımlı çocukların damlaya uygun olup olmadığı incelenerek ailelere alerji damlası tedavisi önerilmektedir.

Alerjik astım, genetik ve yaşam tarzı gibi birçok nedene bağlı gelişen bir rahatsızlıktır. Bu nedenle yalnızca damla tedavisi ya da ilaç tedavisi hastalığı iyileştirmek için yeterli değildir. Damla ve ilaç tedavisinin bir süre birlikte uygulanması ve bu süre içinde hastanın yaşam tarzının düzenlenmesi gerekmektedir. Bu uygulamalardan herhangi biri ihmal edilirse, hastalığın iyileşme olasılığı oldukça düşüktür.

Sonuç olarak, alerji damlası tedavisi, alerjik astım ve alerjik nezle gibi rahatsızlıkların tedavisinde önemli bir rol oynar. Ancak bu tedavi yöntemi, doktor gözetiminde ve öneriler doğrultusunda uygulanmalıdır. Tüm tedavi süreci boyunca hastanın yaşam tarzının düzenlenmesi ve doktor kontrollerinin aksatılmaması, tedavinin başarısını artıracaktır.